Han Yunus – Anadolu Ajansı’nın (AA) Gazze’de görev yapan serbest habercileri, İsrail’in saldırıları ve uyguladığı abluka altında, hem yaşadıkları insani krizi dünyaya duyurmak hem de kendi hayatta kalma mücadelelerini sürdürmek zorunda kalıyor.
Gazze’de görev yapan foto muhabiri Enes Fetiha, yaşadıkları kıtlığın artık sadece belgelenen bir hikâye değil, günlük hayatın bir parçası olduğunu belirtti. “Bir çocuk bir somun ekmek istiyor. Ben bir gazeteci olarak aileme ekmek sağlamaktan acizim. Vücudumuz açlıktan iskelete döndü. 20 gündür sadece mercimek ve bulgur çorbası tüketiyoruz,” sözleriyle yaşadıkları zorlukları dile getirdi.
Fetiha, Gazze’deki gazetecilerin, diğer sivillerden farklı bir koşulda yaşamadığını vurgulayarak, “Aynı açlığı, aynı yoksunluğu yaşıyoruz. Bizim de onlardan farkımız yok,” dedi. Yaklaşık 21 aydır süren saldırıların son bulmasını ve bölgede barışın sağlanmasını temenni etti.
AA için sahada görev yapan serbest muhabir Dua Albaz da, iki yıla yaklaşan saldırılar boyunca haber peşinde koşarken ailesinden ayrı kaldığını ifade etti. “İsrail saldırıları başladığında ailemi geride bırakmak zorunda kaldım. Ben güneydeyim, ailem orta bölgede. Onları ayda bir görebiliyorum, çoğu zaman iletişim kuramıyoruz,” dedi.
Albaz, saldırıların şiddetini “şimdiye kadarki en ağır bombardıman” olarak nitelendirerek, “Dedelerimiz evlerini terk ederken bile bu kadar yoğun bir yıkım yaşanmamıştı. Ama açlık, tüm bu yıkımın da ötesinde, artık dayanılmaz bir noktada,” ifadelerini kullandı.
“Aç değiliz, açlığa mahkûm edildik” diyen Albaz, acilen ateşkes sağlanarak bölgeye insani yardım ulaştırılması gerektiğini vurguladı.