İstanbul'daki 6,2'lik Depremde Enerjinin Sadece Yüzde 12'si Boşaldı
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenlerince, 23 Nisan 2025 tarihinde Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem üzerine hazırlanan ön raporda, bölgede biriken enerjinin yalnızca yüzde 12'sinin boşaldığı açıklandı. Rapora göre, bu deprem, bölgedeki büyük bir sismik gerilimin sadece küçük bir kısmını serbest bırakırken, daha büyük bir riskin hala devam ettiğine işaret ediyor.
Depremin Özellikleri ve Etkileri
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral koordinasyonunda hazırlanan raporda, depremin 23 Nisan 2025'te saat 12.49'da Marmara Denizi’nin orta kesiminde, yerin 13 kilometre derinliğinde meydana geldiği bildirildi. Deprem yaklaşık 13 saniye sürdü ve Silivri’deki 2019’daki 5,8 büyüklüğündeki depremin 5 kilometre güneyinde gerçekleşti.
Depremin ardından, 25 Nisan itibarıyla 291'den fazla artçı sarsıntı kaydedildi. Artçı sarsıntılar, yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda ve 12 kilometre genişliğinde bir alanda yoğunlaştı. Özellikle Kumburgaz Havzası ve kuzey bloktaki ikincil fay hatlarında kümelendi.
Gerilim Birikimi ve Enerji Boşalması
Rapora göre, 1766’dan bu yana bölgedeki sismik gerilimin yaklaşık yüzde 12’si bu depremle boşaldı. Özellikle, Kumburgaz Fayı’na ilişkin yapılan analizlerde, 1766’dan bu yana biriken 3,7 metrelik gerilimin yalnızca 0,3 metresinin bu depremle boşaldığı vurgulandı. Bu durum, fayın büyük kısmının hala yerinde durduğunu ve bölgedeki tehlikenin geçmediğini gösteriyor.
İvme Değerleri ve Zemin Etkisi
Depremin ivme değerlerine de raporda yer verildi. Marmara Bölgesi'ndeki İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde en yüksek ivme değeri kaydedildi. Küçükçekmece’yi, Eyüp, Marmara Ereğlisi ve Avcılar takip etti. Küçükçekmece’de kuzey-güney yönünde ivme değeri 0,2 g olarak ölçülürken, Sazlıbosna Barajı’nda 0,16 g, Marmara Ereğlisi sahilinde 0,1 g ve Arnavutköy’de de 0,1 g ölçüldü.
Raporda, ivme değerlerinin yalnızca uzaklıkla değil, zemin özellikleri, topoğrafya ve jeolojik yapılarla da bağlantılı olduğu belirtildi. Bu nedenle, mevcut azalım ilişkilerinin yüzde 65'in altında kaldığı ifade edilerek, yeni nesil dinamik azalım modellerine duyulan ihtiyaca dikkat çekildi.
Kumburgaz Fayı ve Gerilim Durumu
Prof. Dr. Cenk Yaltırak, depremin Marmara Denizi'ndeki Kumburgaz segmentinin yalnızca 20 kilometrelik kısmında gerçekleştiğini belirtti. Kumburgaz segmentinin tamamının 80 kilometre uzunluğunda olduğunu vurgulayan Yaltırak, "Fayın yalnızca küçük bir bölümünde yaklaşık 30 santimetrelik bir hareket yaşandı. Gerilim birikmiş durumda ve bu da büyük bir depremin habercisi değil, ancak fayın büyük kısmı hala yerinde duruyor" dedi.
Büyük Depremler ve Artçı Kırılmalar
Yaltırak, tarihsel örneklerden yola çıkarak, çoklu kırılmaların giderek daha fazla anlaşılır hale geldiğini ifade etti. 1999 İzmit depremi örneğinde olduğu gibi, tek bir deprem değil, birden fazla fayın aynı anda kırılmasıyla oluşan zincirleme depremler olabileceğini söyledi. Bu tür ardışık kırılmaların Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde de görüldüğüne dikkat çekti.