Türkiye'nin bu süreçte attığı adımlara değinerek, "Hep birlikte, herkes için sürdürülebilir ve iklim dirençli bir gelecek için çalışmaya kararlıyız" dedi.
Bakan Ersoy, Azerbaycan'ı COP29 Başkanlığını üstlenmesi dolayısıyla kutlarken, konferansın küresel iklim değişikliğiyle mücadele adına önemli bir dönüm noktası olacağına inandığını belirtti. Ersoy, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Paris Anlaşması gibi küresel girişimlerin önemli ilerlemeler kaydettiğini, ancak iklim değişikliği ile mücadelede daha fazla çaba gerektiğini söyledi.
İklim değişikliğinin kültürel ve doğal mirasa büyük tehditler oluşturduğuna dikkat çeken Bakan Ersoy, UNESCO'nun raporlarına göre, 2050 yılına kadar Dünya Mirası alanlarındaki buzul alanlarının kaybolma riski taşıdığını belirtti. Ersoy, aşırı hava olaylarının kültürel ve doğal alanları savunmasız hale getirdiğine dikkat çekerek, "Bu riskler, ortak mirasımızı koruma sorumluluğumuzu daha da acil hale getiriyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlı adımlarına değinen Ersoy, 2021 yılında Türkiye'nin Paris Anlaşması'na tam taraf olduğunu ve 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefi belirlediğini hatırlattı. Ayrıca, Türkiye'nin kültürel mirasının korunmasına yönelik olarak 2024-2030 dönemi için bir İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı açıkladığını belirtti.
Bakan Ersoy, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel işbirliğinin önemini bir kez daha vurgulayarak, "Hiçbir ülke bu sorunları tek başına çözemeyecektir. Küresel bir işbirliği ve koordinasyon şarttır. Türkiye, Azerbaycan'ın COP29 Başkanlığına tam destek vermektedir ve hep birlikte, herkes için sürdürülebilir ve iklim dirençli bir gelecek için çalışmaya kararlıyız" dedi.
Konferansta yapılan görüşmelerin, iklim değişikliği ile mücadelede uluslararası işbirliğini daha da pekiştirmeyi amaçladığı ifade edilirken, Bakan Ersoy’un açıklamaları, bu küresel çabaların Türkiye için ne denli önemli olduğunun altını çizdi.
