Doğanın yeniden canlanmasını, bereketin artmasını ve Hızır ile İlyas peygamberlerin yeryüzünde buluşmasını temsil eden Hıdırellez, 5-6 Mayıs tarihlerinde yüzyıllardır kutlanmaya devam ediyor. Meteoroloji Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Hüseyin Köse, bu özel günün tarihsel ve kültürel önemine dikkat çekerek, Hıdırellez'in yalnızca bir mevsim dönümünü değil, aynı zamanda umut, sağlık ve dileklerin yeşerdiği bir dönemi simgelediğini belirtti.

15 Bin Sözleşmeli Öğretmen Alımı Başvuruları Bugün Sona Eriyor 15 Bin Sözleşmeli Öğretmen Alımı Başvuruları Bugün Sona Eriyor

Köse, meteoroloji biliminin henüz olmadığı dönemlerde insanların doğayı gözlemleyerek mevsimleri ve yılın döngüsünü belirlediklerini ifade ederek, Hıdırellez gibi geçiş dönemlerinin toplumsal hafızada törenlerle anlam kazandığını vurguladı. “Hıdırellez yaz kapısı, yedi gün eser tipisi” atasözünün de bu dönemde yaşanabilecek ani hava değişimlerine işaret ettiğini belirtti.

Geleneksel ritüellerin başında, dileklerin gül ağacına bağlanması, ateşten atlanması ve su kenarlarına niyetlerin bırakılması yer alıyor. Bu gelenekler, dileklerin Hızır tarafından duyulacağına ve kabul edileceğine olan inancı simgeliyor.

Toplumda derin izler bırakan ve özellikle kırsal alanlarda topluca kutlanan Hıdırellez, aynı zamanda ilkbaharın coşkusunu yansıtan renkli şenliklere sahne oluyor. Giderek kent yaşamına da taşınan bu gelenek, doğayla bağ kurmak, geçmişle buluşmak ve geleceğe umutla bakmak isteyen pek çok kişi için özel bir anlam taşıyor.

Baharın gelişiyle birlikte yeniden filizlenen dilekler, Hıdırellez’le birlikte umutları yeşertiyor. Bu özel gün, doğanın uyanışı kadar insanın da ruhsal tazelenmesini simgeliyor.