Marmara Bölgesi’nde yağışların azalmasına paralel olarak İstanbul’un su kaynaklarında kritik seviyeler görülmeye başlandı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kentte su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 20,29 olarak ölçüldü. Bu oran, son 5 yılın aynı dönemindeki en düşük seviye olarak kayıtlara geçti.

Kentteki 10 barajdan 5’inde su seviyesi yüzde 20’nin altına düşerken, ölçümlere göre Kazandere Barajı yüzde 1,97 ile en düşük doluluk oranına sahip oldu. Pabuçdere’de bu oran yüzde 3,89, Sazlıdere’de yüzde 19,76, Ömerli’de yüzde 17,83, Alibey’de ise yüzde 12,5 olarak belirlendi.

Elmalı Barajı yüzde 50,68 ile en yüksek doluluk seviyesine ulaşırken, Terkos’ta yüzde 22,61, Darlık’ta yüzde 22,99, Büyükçekmece’de yüzde 22,13, Istrancalar’da ise yüzde 20,78 doluluk kaydedildi. İstanbul’un toplam 868 milyon 683 bin metreküp azami depolama hacmine karşılık baraj ve göletlerdeki mevcut su miktarı 176 milyon 12 bin metreküpe geriledi.

Türkiye ekimde 5,6 milyon yabancı turist ağırladı
Türkiye ekimde 5,6 milyon yabancı turist ağırladı
İçeriği Görüntüle

İSKİ’nin son 10 yıllık verileri de düşüşü ortaya koydu. 21 Kasım tarihli doluluk oranı 2016’da yüzde 35,27 iken bu yıl yüzde 20,29 olarak ölçüldü.

"Risk büyüyor, alarm seviyesine yaklaşıyoruz"
Meteoroloji mühendisi Dr. Öğr. Üyesi Güven Özdemir, Türkiye genelinde etkili olan kuraklığın nisan ayından itibaren belirginleştiğini vurguladı. Yağışların birçok bölgede yeterli seviyeye ulaşmadığını söyleyen Özdemir, İstanbul’daki barajların tehlikeli seviyelere yaklaştığını belirtti.

Özdemir, “Barajlarda yüzde 20’nin altı büyük bir tehlike. Risk giderek büyüyor ve alarm seviyesine yaklaşıyoruz. Barajlar yüzde 10’un altına düştüğünde çamur ve dip suyunun arıtma maliyeti çok yükselir” dedi.

Önümüzdeki aralık ve ocak aylarındaki yağışların kritik olduğuna dikkat çeken Özdemir, su ve enerji tasarrufunun önemine vurgu yaptı. Tarımsal sulamada vahşi sulama yerine damlama sistemlerine geçilmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, enerji kullanımının da mümkün olduğunca azaltılmasının su kaynaklarını dolaylı olarak koruduğunu belirtti.