Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da 7 Kasım’da oynanan UEFA Avrupa Ligi maçında, Maccabi Tel Aviv futbol takımı sahada değil, İsrail hükümetinin provokasyonlarına alet olarak adını duyurdu. Maç öncesinde, İsrail gizli servisi MOSSAD’a bağlı ajanlar, Maccabi Tel Aviv taraftarları gibi davranarak Amsterdam sokaklarında Filistin yanlısı sembollere ve insanlara saldırılar düzenledi.
Maccabi Tel Aviv taraftarları, sadece fiziksel şiddetle yetinmeyip, stadyuma doğru yürürken nefret dolu sloganlar attılar. Bu eylemler, UEFA ve Hollanda makamlarının gözleri önünde gerçekleşti ve hiçbir önlem alınmadı. Maç sırasında taraftarlar, İspanya’daki sel felaketinde ölenler için yapılan saygı duruşuna da saygısızlık göstererek şarkılar söyleyip dans ettiler.
Tüm bunlar, İsrail hükümetinin Filistin devletine yönelik baskılarını artırmak için oluşturduğu bir algı operasyonunun parçasıydı. Maç sonrasında, sosyal medya üzerinden Maccabi Tel Aviv taraftarları, yaşadıkları saldırılarla ilgili dezenformasyon yaymaya başladılar. Bu provokasyonlar, İsrail’in uluslararası alandaki politikalarına yönelik ciddi bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Bu olayın ardından UEFA’nın ve uluslararası kuruluşların tutumu eleştirilmeye başlandı. Eğer aynı eylemler başka bir ülkenin vatandaşları tarafından gerçekleştirilseydi, ciddi yaptırımların gündeme gelmesi beklenirdi. Ancak, UEFA ve diğer uluslararası kuruluşlar bu tür provokasyonlara göz yummaya devam etti.