Edirne
664. kez düzenlenen tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde, pehlivanlar sadece rakipleriyle değil, geleneğin yüklediği sorumlulukla da mücadele ediyor. Her güreşçi, kispeti kuşanıp er meydanına çıktığında, bir zamanlar aynı çayırlarda destan yazmış efsanelerin izinden gitmenin onurunu taşıyor.
Kel Aliço, Koca Yusuf, Adalı Halil ve Kurtdereli Mehmet gibi isimler, sadece güreş teknikleriyle değil, ahlakları, duruşları ve karakterleriyle de Türk güreş tarihinde ölümsüzleşti. Bugün hâlâ cazgırların manilerinde, pehlivan dualarında ve genç güreşçilerin hayallerinde bu çınarların adı yankılanıyor.
Kel Aliço, Kırkpınar’da 27 kez üst üste başpehlivan oldu. “Gaddar” lakabıyla tanınan Aliço, güreşte el ense ve tırpan ustasıydı. Saray pehlivanlığına kadar yükseldi ve çırağı Koca Yusuf’u da yetiştirdi.
Koca Yusuf, gücünü sadece Türkiye’de değil, Fransa ve Amerika’da da ispatladı. "Türk gibi güçlü" sözünü Fransızlara söyleten Yusuf, 1898'de Amerika’dan dönüşünde yaşanan gemi faciasında hayatını kaybetti.
Adalı Halil, 18 kez Kırkpınar başpehlivanı oldu. Paris’ten Şikago’ya kadar birçok ülkede rakiplerini alt etti. Güreşteki gücü ve teknikleriyle “Sultanın Aslanı” unvanını kazandı.
Kurtdereli Mehmet, cihan şampiyonluğuna uzanan kariyeriyle hem Osmanlı padişahlarından hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten takdir gördü. Atatürk, Kurtdereli’ye bir mektup ve 1000 lira ödül göndererek “milletin şerefini koruma” duygusunu takdir etti.
Bu efsanelerin yanı sıra Filiz Nurullah, Hergeleci İbrahim, Çolak Mümin Molla, Kara Ahmet ve Hançoğlu İbrahim gibi birçok önemli isim de güreş camiasında unutulmazlar arasında yer alıyor.
Bugün Kırkpınar çayırında ter döken her pehlivan, bu büyük ustaların izinden giderek adını tarihe yazdırma mücadelesi veriyor.