İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’ye başlattığı saldırılar sırasında Tel Aviv’e koşulsuz destek veren İngiltere, iki yıl içinde tutumunu değiştirerek Filistin Devleti’ni tanıyan ülkeler arasına katıldı.
Savaşın ilk günlerinde dönemin Başbakanı Rishi Sunak, İsrail’e “her konuda destek” sözü verirken muhalefet lideri Keir Starmer da İsrail’in Gazze’ye su ve enerji kesme kararına destek açıklaması yapmıştı. Bu tavırlar, İngiltere’de başlayan kitlesel protestoların hedefi oldu.
Ekim ve kasım aylarında on binlerce kişinin katıldığı Filistin destek eylemleri, hükümetin “nefret yürüyüşü” suçlamalarıyla karşılandı. İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın bu sözleri görevden alınmasına yol açarken, İskoçya Ulusal Partisinin (SNP) sunduğu ateşkes önergesi ise iktidar ve ana muhalefetin oylarıyla reddedildi.
Kasım 2023’te Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin (RAF) Gazze üzerinde gözlem uçuşları yapacağı açıklanarak İsrail’e askeri destek de verildi. Ancak 2024 yılıyla birlikte, hem kamuoyunun hem de milletvekillerinin baskısı İngiltere siyasetinde yön değişikliğine neden oldu.
Şubat 2024’te İşçi Partisi, “insani ateşkes” çağrısı yapan önergeyi parlamentoya sundu ve kabul edildi. Temmuz 2024 seçimlerinde iktidara gelen Starmer yönetimi, kısa süre içinde İsrail’e yönelik silah satışlarının bir kısmını askıya aldı. Aynı yıl, İngiltere’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu hakkındaki yakalama kararına yaptığı itiraz da geri çekildi.
Bu değişim süreci, 2025’te İngiltere’nin Filistin Devleti’ni tanıma kararı almasıyla yeni bir dönüm noktasına ulaştı. Böylece İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz ile birlikte Filistin’i resmen tanıyan ülkeler arasına girdi.
